Teknoloji etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Teknoloji etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

21 Kasım 2014 Cuma

Üniversite öğrencisi casus yazılımlara karşı 'akıllı' antivirüs geliştirdi


Isparta Süleyman Demirel Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği Bölümü 3. sınıf öğrencisi Seyfettin Deveci, günümüzün en büyük sorunlarından olan hackerların ürettiği modern virüsler ve casus yazılımlara karşı koruma sağlayabilen yapay zekaya sahip, çok yönlü koruma kalkanı oluşturan 'akıllı' antivirüs programını yazdı.

Deveci, yaptığı açıklamada, USB Secure & Active ismini verdiği antivirüsün USB, kart, CD gibi dış aygıtlar yoluyla bilgisayarlara bulaşan virüsler başta olmak üzere bilgisayar bellekleri içine gizlenen tüm virüs ve solucanları imha ettiğini söyledi. Deveci, antivirüs programının sistem başlangıcında gizlice çalışan, internet sitelerinden indirilen yasal içerikli eklenti ve uygulamalar yoluyla bilgisayarlara bulaşan casus yazılımları da tespit edip yok ettiğini vurguladı.

Deveci, şöyle konuştu: "Virüsler daima değişiyor. Virüslerin kendini gizlemesi artık oldukça kolay. En güçsüz virüs bile kendini FUD'lama tekniği gibi tekniklerle hiçbir antivirüse yakalanmadan sisteme bulaşıyor ve sistemde istediğini yapabiliyor. Bu durumda imza veri tabanı ile çalışan antivirüsler geri kalıyor. Yapay zeka ve akıllı tarama algoritmalarına sahip antivirüsler günümüzde bir basamak öne çıkıyor. Bizim geliştirdiğimiz antivirüsün yaptığı da tam olarak budur. Akıllı taramalarla sistemde yapılan değişiklikleri kontrol eder, müdahaleleri anlık olarak önler. En büyük avantajı bu şekildedir"

Hackerlara karşı koruma sağlıyor

Günümüzde bilgisayar kullanıcıları için en büyük tehlikenin hackerların para kazanmak için yazdığı 'akıllı virüs' denen yeni nesil virüsler olduğuna vurgu yapan Deveci şu bilgileri verdi: "Artık virüslerin amacı bilgisayara zarar vereyim, dosyaları bozayım, şunu bunu yapayım değil. O devir bitti. Artık yeni devirde hackerlerin, virüs yazarlarının birinci amacı para kazanmak. Bu yüzden sistemde ilk yaptıkları müdahale anasayfayı, arama motoru ve bizim iznimiz olmayan reklam içerikli eklentileri, uygulamaları yüklemek. Bu tür saldırılar yapıyorlar. Bizim de bu konuya ağırlık vermemiz gerekiyor."

Bir virüsün bilgisayarın başlangıç programlarına yerleşmemesi halinde geçerliliğinin sona erdiğini kaydeden Deveci, "Bizim antivirüs programı bu konuda önemli bir kalkan görevi görüyor. Temel koruma sağlıyor. Sistem içi müdahalelere koruma yapıyor. Lisans algoritmaları ve şifreleme algoritmaları için de önlem aldık. Hiçbir koruma yüzde 100 değildir ama ben bu konuda bütün önlemlerimi aldığıma inanıyorum. Bizim antivirüs programı hackerlara karşı da güvenlikli bir program" diye konuştu.




"Türkiye'nin milli antivirüs sorumluluğunu almak istiyorum"

Türkiye'de yazılım alanında özellikle de güvenlik alanında önemli bir açık olduğuna dikkati çeken Deveci, "Dış aygıtlara karşı koruma sağlayan yazılım oldukça az. Bu sadece Türkiye'de değil global pazarda var olan açık. Ben bunu kapatıyorum" dedi. Geliştirdiği antivirüs programının yerli bir program olduğunu ve bugüne kadar geliştirilen en dinamik antivirüs çalışması olduğunu ifade eden Deveci, amacını "Öncelikle Türkiye'nin bir milli antivirüs sorumluluğunu almak istiyorum" şeklinde dile getirdi.

Deveci, geliştirdiği antivirüs programı hakkında şu bilgileri verdi: "Ben bunu herkesin kullanabilmesi ve faydalanabilmesi amacıyla geliştirdim. Bu yüzden ücretsizdir. Boyutu 6 megabayttır. Bilgisayarı kasmıyor, RAM'i fazla tüketmiyor ve otomatik optimizesi sayesinde bilgisayar yavaş da hızlı da olsa kendini ayarlıyor. Bu programın belli bir sistem gereksinimi yok. Hangi bilgisayar olursa olsun en iyi performansı vermesi için tasarlandı. Yazılım Türkçe. Yazılım akıllı ve yapay zekaya yatkın. Şu an İngilizce bilmiyor, sadece teknik İngilizce biliyor. Bu, programın zayıf yönü ama yakında yazılıma İngilizceyi öğretmeyi istiyorum."

15 yaşından itibaren günde en az 10 saat bilgisayar başında vakit geçirdiğini anlatan Seyfettin Deveci, bilgisayarını haftada 1 kapattığını belirtti. Antivirüs programının 9 yıllık bir çalışmanın ürünü olduğunu kaydeden Deveci, hiçbir zaman yurt dışına gitmeyi düşünmediğini ve Türkiye'de kalarak ülkeye hizmet edeceğini söyledi. Deveci, özellikle ilköğretim çağından itibaren gençlere eğitimler vererek bilgisayarı etkili şekilde kullanabilmenin yollarını göstermeye çalışacağını da sözlerine ekledi.

11 Eylül 2014 Perşembe

Yerli teknoloji üretimine Avrupa Birliği ivmesi

Teknoloji üretim çalışmalarını desteklemek üzere Türkiye’nin ilk risk sermayesi fonu kuruluyor.  Ar-Ge ve yenilik çalışmaları sonucu ortaya çıkmış fikirlerini ticarileştirmek isteyenlere finansal destek sağlayacak olan bu fondan yeni girişimciler, üniversitelerin bilgi ve becerilerini ticarileştirilmek amacıyla kurulan şirketler (spin-off), Türkiye’nin dört bir yanından birçok akademisyen, girişimci ve işletme faydalanabilecek.

Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı ve Avrupa Yatırım Fonu ortaklığında geliştirilen ve TÜBİTAK tarafından yürütülecek olan Teknoloji Transferini Hızlandırma Fonu Projesi, Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanılığı Genel Müdürü Dr. Ünal Gündoğan , Avrupa Birliği Türkiye Delegasyonu Başkanı Stefano Manservisi, TÜBİTAK Başkanı Prof. Dr. Yücel Altunbaşak, Avrupa Yatırım Fonu Başkan Yardımcısı Marjut Santoni, ilgili bakanlıklardan yetkililer ve akademisyenlerin katılımı ile geçtiğimiz gün (10 Eylül) Ankara’da kamuoyuna tanıtıldı.
Bağımsız yöneticiler tarafından yönetilecek teknoloji transferi fonu, teknoloji üretim çalışmalarını destekleyerek teknoloji üretimini üst seviyelere çıkarmayı ve bu teknolojinin ticarileştirilebilmesini hedefliyor. Proje kapsamında teknoloji alanında faaliyet göstermeyi planlayan girişimciler teşvik edilirken, aynı zamanda mevcut teknoloji üretim ve yayılım kurumlarının kapasiteleri güçlendirilecek.
Proje, Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından yürütülen Rekabetçi Sektörler Programı kapsamında Avrupa Birliği ve Türkiye Cumhuriyeti eş finansmanıyla yaklaşık 30,5 milyon Avro ile desteklenecek.  Bu tutarın 26.3 milyon Avro’su Avrupa Birliği Katılım Öncesi Mali Yardım (IPA) fonlarından sağlanacak.
T.C. Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Avrupa Birliği ve Dış İlişkiler Genel Müdürü Dr. Ünal Gündoğan, Bakanlık olarak AR-GE ve inovasyon konusunda yaptıkları çalışmaların ülke ekonomisinde yaratacağı etkiye değinerek, bu alanda geliştirilen Teknoloji Transferi Hızlandırıcısı Projesi ile ticarileştirilebilir fikirlere destek vereceklerini açıkladı. Projenin 2 temel hedefi olduğunu belirten Gündoğan şunları kaydetti:
“Projenin ilk hedefi, üniversiteler ve araştırma kuruluşlarının elinde bulunan bilimsel araştırma ve geliştirme sonuçlarını ticarileştirmektir. İkinci hedefimiz ise Türkiye genelinde teknoloji transferi piyasasının gelişmesini hızlandırmak ve bu konuda özel sektör yatırımlarının da genişlemesini sağlamaktır. Yine proje kapsamında, Türkiye’de hâlihazırda kurulmuş olan teknoloji transfer ofislerinin kapasitelerini geliştirecek çalışmalar da yapacağız. Kurulacak fon ile Ar-Ge faaliyetleri sonucu ortaya çıkan en az 30 projeyi ticarileştirmeyi hedefliyoruz.”
Avrupa Yatırım Fonu Başkan Yardımcısı Marjut Santoni projeye ilişkin açıklamasında, “Türkiye’de teknoloji transferi alanına adanan ilk fonun yolunu açmaktan ve böylece 2007 yılından bu yana ülkedeki öncü ve fonların fonu niteliğindeki İstanbul Risk Sermayesi Girişimi (iVCi) ile yaptığımız gibi pazar gelişimine katkıda bulunmaya devam etmekten dolayı oldukça mutluyuz. İnanıyoruz ki TTH Türkiye, gelecek fonlar için bir ölçüt olacaktır” diye kaydetti.

10 Eylül 2014 Çarşamba

Türkiye'ye silikon vadisi

Dünyanın en büyük bilgisayar teknolojileri üreticileri arasında.- olan Oracle ve teknoloji devi Samsung, Gebze'ye geliyor. Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı fikri ışık, Kocaeli’nin Gebze ilçesinde kurulacak Bilişim Vadisi ile ilgili, “Samsung, IBM, Siemens, Oracle, Turkcell, Arçelik, Akbank, ABank ve Netaş gibi teknoloji devlerinin Bilişim Vadisi’nde yer alması için görüşmeler gerçekleştirdik. Samsung, IBM, Siemens ve Oracle firmalarıyla Bilişim Vadisi’nin kuluçka merkezinde yer alması konusunda anlaşma sağlandı. Vadi 150 bin bilim insanına istihdam yaratacak” dedi. Amerikan Oracle şirketi, dünyanın en büyük bilgisayar teknolojileri üreticileri arasında.


Türkiye’yi inovasyon alanında bir üst lige taşıyacak 3 milyon metrekarelik alana kurulan Bilişim Vadisi’nin, ülkedeki ve dünyadaki tüm önemli firmaları bünyesine katmayı hedeflediğini söyleyen Işık, yakın zamanda da Hewlett-Packard, Vakıfbank, Garanti Bankası, Kuveyt Türk, Halkbank ve doğa koleji ile Bilişim Vadisi’nde yer almaları hususunda toplantı planlandığını ifade etti.

İngilizle tematik işbirliği
Bilişim Vadisi’nde 10 bin metrekare alanla Türkiye’nin en büyük ve uçtan uca entegre ilk kuluçka merkezinin kurulacağını kaydeden Işık bu merkezde 2 bin metrekarelik alanda Teknoloji Geliştirme Merkezi ve bin metrekarelik alanda da ön kuluçka alanı bulunacağını söyledi.

Türkiye’de ilk defa Türkiye İhracatçılar Meclisi ve İngiltere’de bulunan Warwick Üniversitesi Teknoparkı’nın ortaklaşa tematik inovasyon merkezi kuracağını açıklayan Işık, “Bilişim Vadisi, adeta Türkiye’de ilklerin vadisi olacak” dedi.

9 Eylül 2014 Salı

3D dokunmatik devri başlıyor

Teknoloji dünyasında, son günlerde bilim-kurgu filmlerinde rastladığımı tüm araç ve teknolojiler gerçek hayata uyarlanıyor. Az önce sizlerle paylaştığımız uçan araba haberimizin ardından şimdi de Avatar v.b. filmlerde rastladığımız bir teknolojiyi sizlerle paylaaşacağız.

Japonya Gelişmiş Endüstriyel Teknoloji ve Bilim Enstitüsü’nün bir departmanı olan Miraisens tarafından geliştirilen yeni teknoloji üç boyutlu sanal nesneleri dokunmatik kılıyor. Tokyo merkezli şirlet, 3D dokunmatik alanındaki çalışmalarını filmlerden gerçek hayata taşıyor. Yani üç boyutlu sanal nesneler, hissedilebiliyor, itilip çekilebiliyor veya kavranabiliyor.

İlk adımda TIP dünyasında kullanılacağı planlanan Miraisens teknolojisinin, iş dünyasında çizim ve modellemeler üzerinde de test edileceği paylaşıldı. Araştırmayı yürüten Tokyo merkezli kuruluşun, geliştirilen dokunmatik özellikli 3D ekranın, önümüzdeki yıl satışa sunulacağı biliniyor.

8 Eylül 2014 Pazartesi

Apple’ın, merakla beklenen iPhone 6’ya NFC çipi koyup koymayacağını merak ediyorduk, bu konuda yeni haberler var

Mobil ödeme piyasası büyüdükçe oyuncular yerlerine oturmaya başlıyor. Google Wallet, Square, Paypal, ISIS gibi farklı sistemler hem pazardaki yerlerini, hem de sadık müşterilerini arıyorlar. Ayrıca mobil ödemelerin baştacı olan NFC teknolojisi de gittikçe daha fazla akıllı telefonda karşımıza çıkıyor.

Ama bu alanda herkes en büyük oyuncuya bakıyor, yani Apple’a. Şimdiye kadar iPhone modellerine NFC çipi koymayarak, mobil ödeme pazarının ilerlemesini engellemekle suçlanan dev teknoloji firması, sonunda karar değiştirdi gibi görünüyor. Daha önce Apple’ın NXP ile beraber çalışarak, iPhone 6’ya NFC teknolojisi getireceğine dair bir duyum almıştık.

Apple’ın 9 Eylül’deki duyurusundan önce şimdi de bu bilgiyi destekleyici bir haber geldi. Bloomberg’e göre Visa, Mastercard ve American Express üçlüsü, Apple ile yeni bir mobil ödeme sistemi kurmak için anlaşma yapmışlar. Her ne kadar anlaşmanın ayrıntılarını kimse bilmiyor olsa da, konuya yakın kaynaklar bu mobil ödeme sisteminin, iPhone 6’daki NFC çipi ve dokunmatik Touch ID teknolojisi ile birlikte çalışacağını belirtiyorlar.

Ama sektör standartı haline gelecek bir mobil ödeme sistemi için Apple’ın önünde hala bir iki engel bulunuyor. Bunlardan biri henüz tüm mağaza ve perakendecilerin NFC destekli ödeme cihazlarına sahip olmaması. Diğeri ise Apple’ın bankalar, finans kuruluşları ve büyük zincirlerle yapacağı anlaşmalar. Ama bunlar çözülürse Apple, finans tarihinin en büyük projesinin üzerinde oturuyor olabilir. Çünkü bahsettiğimiz sadık müşterilerden, Apple’da bolca var.