Apple kurucularından Steve Wozniak
tarafından elle üretilen "Apple-1", New York'taki Bonhams müzayede
salonunda açık artırma ile satışa sunuldu.Michigan eyaletindeki Dearborn
kentinde bulunan Henry Ford Müzesi, 905 bin dolarla cihazın yeni sahibi
oldu.Bonhams müzayede salonu yetkilileri, "antika seviyesinde bir
bilgisayara en yüksek fiyatın ödendiğini" açıkladı.Steve Wozniak
Apple-1'in montajını, şirketin diğer kurucusu Steve Jobs'ın garajı ve
kızkardeşinin yatak odasında tamamlamıştı.Apple hayranları arasında kült
statüsünde olan ahşap kasalı Apple-1'in "mükemmel" durumda olduğu
belirtildi.
teknoloji haberleri, son teknoloji haberleri, teknoloji haberleri yeni, teknoloji haberleri son dakika, teknoloji, haberler, bilim ve teknoloji haberleri, teknoloji haberleri, teknoloji, haberleri, güncel
24 Ekim 2014 Cuma
23 Ekim 2014 Perşembe
Facebook Messenger'ın İlk Reklam
Facebook mesajlaşma uygulamalarına verdiği önemi WhatsApp’ı satın almasıyla zaten belirtmişti. Birçok kişiye göre Facebook Whatsapp’ın satın alma işlemi tamamlandıktan sonra mesajlaşma uygulaması olarak tüm dikkatini Whatsapp ‘a verecekti ancak şirket tam tersine Whatsapp bir rakibiymiş gibi çalışmalar yapmaya devam ediyor.
Son olarak Facebook ‘un mesajlaşma özelliğinin kullanılabilmesi için Facebook Messenger uygulamasını zorunlu hale getiren Facebook, şimdi bu uygulama için bir Reklam filmi yayınladı. Facebook Messenger ‘ı bağımsız bir mesajlaşma uygulamasıymış gibi tanıtan bu reklam filmiyle şirketin asıl hedefi ne bilinmiyor ancak mesajlaşma uygulamalarında geliştirmelerin devam edebileceğini söyleyebiliriz.
Son olarak Facebook ‘un mesajlaşma özelliğinin kullanılabilmesi için Facebook Messenger uygulamasını zorunlu hale getiren Facebook, şimdi bu uygulama için bir Reklam filmi yayınladı. Facebook Messenger ‘ı bağımsız bir mesajlaşma uygulamasıymış gibi tanıtan bu reklam filmiyle şirketin asıl hedefi ne bilinmiyor ancak mesajlaşma uygulamalarında geliştirmelerin devam edebileceğini söyleyebiliriz.
Facebook'tan Uyuşturucu Dairesi'ne uyarı: Sahte hesap açıp durmayın
Amerika’da tutuklanan bir kadının fotoğraflarını kullanarak sahte
hesap açılması, ülkenin gündemini karıştırdı. İddiaya göre bir DEA
ajanı, tutukladığı ve sonradan salıverdiği bir kadının telefonundaki
fotoğrafları kullanarak onun adına Facebook hesabı açtı ve suçlularla
bağlantı kurdu.
The Daily Dot sitesinde Molly McHugh’un imzasıyla yer alan habere göre, Uyuşturucu ile Mücadele Dairesi (Drug Enforcement Administration, DEA) Sondra Arquiett adlı bir kadını gözaltına almıştı. Arquiett bir uyuşturucu karteline üyesi olduğu şüphesiyle tutuklanmış, ancak hapse atılmamış, şartlı tahliyeyle serbest kalmıştı. Fakat daha sonra telefonundaki fotoğraflar kullanılarak kendi adına bir Facebook hesabı açıldığını gördü. Halbuki kadın Facebook’ta asla hesap açmamıştı.
7 Ekim’de ortaya çıkan olayda, Arquiett hapiste olduğu sırada bir DEA ajanının telefonunu karıştırdığı, cihazda bulunan fotoğrafları kullanarak sahte bir Facebook hesabı açtığı ortaya çıktı. Provokatif görsellerin yanında aile üyeleriyle çekilmiş görselleri de kullanan ajan, Sondra Arquiett’in gerçek adını kullanmıştı. DEA’in bu sahte hesabı kullanarak, en az 1 aranan kaçakla bağlantı kurduğu ortaya çıktı.
FACEBOOK’TAN SERT AÇIKLAMA
Arquiett DEA’yi ve söz konusu hesabı açan ajanı dava etti. Adalet Bakanlığı davayı incelerken, Facebook da DEA’ye yönelik sert bir açıklama yaptı: Facebook’ta başkalarını taklit ettiğiniz tüm aktivitelerinizi durdurun! 17 Ekim’de DEA’ye yönelik yazılan bir mektupta Facebook, DEA’in hareketlerinin topluluğa ve amacına aykırı olduğunu, bu yüzden de söz konusu hesabı askıya aldığını bildirdi. Sosyal ağdan yapılan açıklamada “tüm gerekli adımlar atıldı ve ileride DEA’in ve ajanslarının Facebook’ta izinsiz fotoğraf kullanımı engellendi” denildi.
Facebook’un ardındaki en önemli itici güç, gerçek isimler kullanılması şeklindeki politikasına dayanıyor. İnternet sitesi, kullanıcılarının kesinlikle ve sadece gerçek isimlerini kullanmasını ve profillerinde gerçek bilgilere yer verilmesini şart koşuyor. Sahte isimlerle açılan hesapları tespit ettiğinde bu konuda hesap sahibine uyarıda bulunmaksızın hesaplarını kaldırabiliyor.
LGBTİ BİREYLERDEN DE ÖZÜR DİLEDİ
Facebook son haftalarda bu politikası yüzünden birkaç kez daha açıklama yapmak ve aksiyon almak zorunda kaldı. Facebook bir süredir sahne şovlarına çıkan zennelerin (drag queen) ve başka bazı LGBTİ bireylerin, kendilerine seçtikleri farklı isimlerle oluşturdukları hesapları kaldırmıştı. Ancak sosyal ağ bu konunun çok da siyah-beyaz olmadığını, bazı durumlarda istisna yapıldığını da fark etti. LGBTİ bireylerden özür dileyen ve hesaplarını yeniden açan Facebook, Arquiett’in davasında ise hızlıca aksiyon aldı.
‘GRİ BÖLGE’ YOK
Zira DEA ajanlarının bir kadının kimlik bilgileri ve fotoğraflarıyla hesap açması olayında, hiçbir ‘gri bölge’ durumu yok. Daire yaptığı hareketin yasayı uygulamak açısından gerekli olduğunu savunsa da mahkemeye ve muhtemelen, şu an davayı incelemekte olan Adalet Bakanlığı’na bu konuda hesap vermek zorunda kalacak.
The Daily Dot sitesinde Molly McHugh’un imzasıyla yer alan habere göre, Uyuşturucu ile Mücadele Dairesi (Drug Enforcement Administration, DEA) Sondra Arquiett adlı bir kadını gözaltına almıştı. Arquiett bir uyuşturucu karteline üyesi olduğu şüphesiyle tutuklanmış, ancak hapse atılmamış, şartlı tahliyeyle serbest kalmıştı. Fakat daha sonra telefonundaki fotoğraflar kullanılarak kendi adına bir Facebook hesabı açıldığını gördü. Halbuki kadın Facebook’ta asla hesap açmamıştı.
7 Ekim’de ortaya çıkan olayda, Arquiett hapiste olduğu sırada bir DEA ajanının telefonunu karıştırdığı, cihazda bulunan fotoğrafları kullanarak sahte bir Facebook hesabı açtığı ortaya çıktı. Provokatif görsellerin yanında aile üyeleriyle çekilmiş görselleri de kullanan ajan, Sondra Arquiett’in gerçek adını kullanmıştı. DEA’in bu sahte hesabı kullanarak, en az 1 aranan kaçakla bağlantı kurduğu ortaya çıktı.
FACEBOOK’TAN SERT AÇIKLAMA
Arquiett DEA’yi ve söz konusu hesabı açan ajanı dava etti. Adalet Bakanlığı davayı incelerken, Facebook da DEA’ye yönelik sert bir açıklama yaptı: Facebook’ta başkalarını taklit ettiğiniz tüm aktivitelerinizi durdurun! 17 Ekim’de DEA’ye yönelik yazılan bir mektupta Facebook, DEA’in hareketlerinin topluluğa ve amacına aykırı olduğunu, bu yüzden de söz konusu hesabı askıya aldığını bildirdi. Sosyal ağdan yapılan açıklamada “tüm gerekli adımlar atıldı ve ileride DEA’in ve ajanslarının Facebook’ta izinsiz fotoğraf kullanımı engellendi” denildi.
Facebook’un ardındaki en önemli itici güç, gerçek isimler kullanılması şeklindeki politikasına dayanıyor. İnternet sitesi, kullanıcılarının kesinlikle ve sadece gerçek isimlerini kullanmasını ve profillerinde gerçek bilgilere yer verilmesini şart koşuyor. Sahte isimlerle açılan hesapları tespit ettiğinde bu konuda hesap sahibine uyarıda bulunmaksızın hesaplarını kaldırabiliyor.
LGBTİ BİREYLERDEN DE ÖZÜR DİLEDİ
Facebook son haftalarda bu politikası yüzünden birkaç kez daha açıklama yapmak ve aksiyon almak zorunda kaldı. Facebook bir süredir sahne şovlarına çıkan zennelerin (drag queen) ve başka bazı LGBTİ bireylerin, kendilerine seçtikleri farklı isimlerle oluşturdukları hesapları kaldırmıştı. Ancak sosyal ağ bu konunun çok da siyah-beyaz olmadığını, bazı durumlarda istisna yapıldığını da fark etti. LGBTİ bireylerden özür dileyen ve hesaplarını yeniden açan Facebook, Arquiett’in davasında ise hızlıca aksiyon aldı.
‘GRİ BÖLGE’ YOK
Zira DEA ajanlarının bir kadının kimlik bilgileri ve fotoğraflarıyla hesap açması olayında, hiçbir ‘gri bölge’ durumu yok. Daire yaptığı hareketin yasayı uygulamak açısından gerekli olduğunu savunsa da mahkemeye ve muhtemelen, şu an davayı incelemekte olan Adalet Bakanlığı’na bu konuda hesap vermek zorunda kalacak.
22 Ekim 2014 Çarşamba
Almanya dijitalleşmeyi teşvik edecek
Alman telekomünikasyon, enformasyon ve teknoloji sektörü ile devletin ortaklaşa düzenlediği Ulusal Bilişim 2014 Zirvesinin sekizincisi Hamburg’da gerçekleşti.
Alman telekomünikasyon, enformasyon ve teknoloji sektörü ile devletin ortaklaşa düzenlediği Ulusal Bilişim2014 Zirvesinin sekizincisi Hamburg’da gerçekleşti. Bu yıl ’Dijital dünyada yaşama ve çalışma’ konu başlığı altında düzenlenen zirvenin açılışını Federal Ekonomi Bakanı Sigmar Gabriel Hamburg Eyalet Başbakanı Olaf Scholz ile birlikte yaptı. Açılışa aralarında federal bakanın yanı sıra sektörün çatı kuruluşu BITKOM Başkanı Dieter Kempf, DB, BMW, Telekom, IBM, SAP ve Siemens gibi çok sayıda şirket yönetici ve temsilcileri ile iş ve siyaset dünyasından yaklaşık 800 kişi katıldı.
Gabriel açılışta yaptığı konuşmada hükümetin gelecekte internet tabanlı hizmetlerin geliştirilmesini teşvik etmek istediğini kaydederek ‘Akıllı Dünya Servisi‘ olarak nitelendirilen dijitalleşmenin geleceği için 50 milyon Euro teşvik verileceğini ve bu teşviğin 2017 yılına kadar 500 milyar euroyu bulacağını belirtti.Geleneksel ve dijital ekonomi arasında hiçbir çelişki görmediğine vurgu yapan Gabriel, ‘’Almanya haklı olarak dünyanın sanayileşme alanı olarak biliniyor. Şimdi bu pozisyonumuzu dijitalleşerek korumalıyız’’dedi.
Bu alandaki gelişmenin ‘Endüstri 4.0’ platformu üzerinde yürütülmesi gerektiğine dikkat çeken Gabriel, bu alana makine, elektroteknik ve otomobil sektörlerinin dahil edileceğini belirtti. Gabriel, dijital gelişmenin ekonomiye katkısı olduğu kadar yaşam ve çalışma içinde büyük önem taşıdığına işaret eden Gabriel bunun üstesinde gelinmesi için eğitim ve meslek eğitimi gibi dijital dünyanın ekonomiye ve hayata uyumununda önemli olduğunu söyledi.
Federal İçişleri Bakanı Dr. Thomas de Maizière ise her şeyin internette halledilemeyeceğini belirterek, bizim öncelikli olarak givenli bir bilişim sistemine, kriminal suçlara karşı internet ortamında güvenlik ve daha etkili veri korumaya ihtiyacımız var dedi. Bilişim zirvesini ziyaret eden Başbakan Angela Merkel ise dijitalleşmenin ilk bakışta Almanya ve Avrupa için istihdam yeri kaybı şeklinde anlaşıldığını belirterek, biz dijitalleşmeyi başka alana yönlendirsek bile bundan karlı çıkılmaz ve daha fazla istihdam alanı kaybı olur.
Sonuç olarak bunu başarılı bir şekilde uygulayabilirsek dijitalleşmeden daha avantajlı çıkılır şeklinde ifadeler kullandı. Olaf Scholz ise Hamburg’un çoktan dijital bir metropol olduğunu belirterek, bir teknoloji, bir tekonolji ve sanayi ve bir medya merkezi olarak diğer katılımcılarla bunu daha ileriye götürmek için çalışacağız dedi.
Federal bakanlar farklı forumlara katılarak Telekom, DB, Siemens, BMW gibi şirket yöneticileri ile dijitalleşmenin geleceğini tartıştı. ‘Dijital ekonomide rekabet edebilirlik‘ forumuna Ekonomi ve Enerji Bakanı Sigmar Gabriel, ‘Şeffaflık, güvenlik ve güven- dijital geleceği şekillendirmek‘ forumuna İçişleri Bakanı Dr. Thomas de Maizière katılırken,‘Dijital dünyada yaşamak ve çalışmak’ konulu forumuna ise Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Andrea Nahles, Eğitim ve Araştırma Bakanı Prof. Dr. Johanna Wanka ve Sağlık Bakanı Hermann Gröhe katıldı.
Facebook'tan 'Dislike' itirafı
Popüler arkadaşlık sitesi Facebook’un eski çalışanı, site hakkında merak edilen soruların cevabını verdi.
Sitede bulunan ‘Like’ (Beğen) butonunun yaratıcısı olarak bilinen Bret Taylor, neden ‘Dislike' (Beğenmeme) butonu yaratmadıklarını ilk defa açıkladı. Şirketin eski CTO’su insanların genelde yorum yapmaya üşendikleri ve çoğu kullanıcının hayatını kolaylaştırmak için ‘Beğen’ butonunu yarattıklarını belirtti.
Taylor, Facebook için neden ‘Dislike' (Beğenmeme) butonu yaratmadıklarına da açıklık getirdi. Facebook’un eski CTO’su, böyle bir butonun uzun vadede site ve kullanıcılar için negatif neticeler doğurabileceğinden korktuklarını itiraf etti.
1,3 milyar kullanıcısı bulunan Facebook, yıllardır bazı kullanıcılarının başlattığı kampanyalara rağmen söz konusu isteği yerine getirmeye yanaşmıyor.
Sitede bulunan ‘Like’ (Beğen) butonunun yaratıcısı olarak bilinen Bret Taylor, neden ‘Dislike' (Beğenmeme) butonu yaratmadıklarını ilk defa açıkladı. Şirketin eski CTO’su insanların genelde yorum yapmaya üşendikleri ve çoğu kullanıcının hayatını kolaylaştırmak için ‘Beğen’ butonunu yarattıklarını belirtti.
Taylor, Facebook için neden ‘Dislike' (Beğenmeme) butonu yaratmadıklarına da açıklık getirdi. Facebook’un eski CTO’su, böyle bir butonun uzun vadede site ve kullanıcılar için negatif neticeler doğurabileceğinden korktuklarını itiraf etti.
1,3 milyar kullanıcısı bulunan Facebook, yıllardır bazı kullanıcılarının başlattığı kampanyalara rağmen söz konusu isteği yerine getirmeye yanaşmıyor.




